Aşağıda, 13 Ekim’in dünyada ne günü olarak kutlandığı bilgisini temel alıp, toplumsal cinsiyet teorisi perspektifinden normlar, roller ve pratikler bağlamında analiz eden özgün bir blog yazısı bulacaksınız.
—
Giriş: Araştırmacının Güncesinden
Ben, toplumsal yapıların bireylerle kurduğu görünmez ipleri izlemeye çalışan bir araştırmacı olarak, her takvim yaprağında “o gün neyi anımsarız, hangi söylemler öne çıkar, kimlerin sesi duyulur?” sorularını kendime soruyorum. 13 Ekim gibi sıradan görünüşte özel bir gün, dönüp baktığımızda toplumsal yapıların imgelerini ve normların yeniden üretim sürecini görünür kılabilir. Bugün üzerine düşünmek, ilişkisel ve yapısal kodlarımız arasında dolaşmak için bir fırsat.
—
13 Ekim Dünyada Ne Günü?
13 Ekim, Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Afet Riski Azaltma Günü (International Day for Disaster Risk Reduction) olarak ilan edilmiştir. [1] Bu gün; bireylerin, toplumların ve devlet yapıların afetlerden kaynaklanan zararları azaltma kapasitesini artırma çabalarını görünür kılma, politika yapıcıları harekete geçirme ve kamuoyunda farkındalığı yükseltme amacı taşır. [2]
Afet riski azaltma teması, kuşkusuz teknik, çevresel ve politik yönler barındırır. Ama aynı zamanda toplumsal cinsiyet, ekonomik eşitsizlik ve kültürel pratiklerle derinden iç içe geçer. Bu yazıda 13 Ekim bağlamında, normların nasıl yeniden üretildiğini ve cinsiyet rollerinin afet yönetimi söylemlerinde nasıl şekillendiğini inceleyeceğim.
Toplumsal Normlar ve Afet Riski Algısı
Toplumsal normlar, hangi eylemlerin “uygun”, kimin ne görev üstlenmesi gerektiğini belirler. Afet riski yönetiminde, bu normlar risk algısını ve müdahale şekillerini doğrudan etkiler:
– Normatif sorumluluk algısı: Bir toplumda “erkeğin koruyan, güçlü olması” normu kuvvetliyse, erkekler afet planlamasında teknik roller üstlenmeye yönlendirilir. Oysa “kadın bakıcıdır, evin içiyle ilgilenir” normu pek çok toplumda, afet anında kadınları toplumsal destek, bakım, iletişim rollerine yönlendirir.
– Seslerin görünmezliği: Afet planlamasında karar mekanizmalarında kadınların temsil edilmemesi, onların deneyimlerinin—özellikle ev içi bakım, çocuk güvenliği, yaşlılarla ilgili pratikler—gözden kaçmasına neden olur. Normlar, kimlerin sesi duyulur kimin sesi silinir karar verir.
– Kültürel pratiklerle örtüşme: Bazı toplumlarda afet hazırlığı çalışmaları, “erkek işi teknik hazırlık” olarak görülür. Kadınların katılımıysa gönüllülük, sosyal destek ağı sağlama gibi görselleştirilmiş “ilişkisel” işlerle sınırlı kalır. Böylece kültürel pratikler normlara meşruiyet kazandırır.
Bu yapı, erkeklerin teknik beceriler ve yapılara yönelik konularla (örneğin barınak inşası, altyapı direnci, lojistik) ilişkilendirilmesini; kadınların ise bakım, iletişim ve toplumsal bağların sürdürülmesine odaklanmasını pekiştirir.
Cinsiyet Rolleri: Yapısal ve İlişkisel Kutupsallığı
Toplumsal cinsiyet literatüründe sıkça vurgulanan bir ikilem vardır: erkeksiler “yapısal sorumluluklara”, kadınlar “ilişkisel bağlara” odaklanır. Afet riski bağlamında bu ikilem şu somut örneklerle görünür hâle gelir:
– Yapısal sorumluluk erkeklerde
— Bir sel bölgesinde, erkeğin “baraj tamiri”, “taşkın duvarı inşası”, “acil tahliye planı teknik koordinasyonu” gibi rollerle ilişkilendirilmesi.
— Erkeğin “yangın öncesi kesim, altyapı hazırlığı, enerji jeneratörü bakımı” gibi faaliyetlerde sorumlu tutulması.
Bu roller teknik bilgi, fiziksel güç, mekansal planlama gibi unsurlar içerdiği için yaygın cinsiyet beklentileriyle örtüşür.
– İlişkisel odak kadınlarda
— Afet anında komşuların durumu, çocukların güvenliği, yaşlıların bakımı gibi işlevler çoğunlukla kadınların üstlendiği roller olur.
— Kadınlar, acil barınak merkezlerinde “mutfak yönetimi, psikososyal destek, çocuk eğlence koordinasyonu, bilgi akışı düzenleme” gibi ilişkisel işlerde görev alırlar.
— Afet sonrası iyileştirme sürecinde, toplumsal dayanışma ağlarını kurma, kriz iletişimi, sosyal destek sistemleri oluşturma kadınların “doğal alanı” olarak ele alınabilir.
Bu ayrıma tamamen katılmasak da, normların baskısı altında pratiklerde bu kutupsallık sık sık yeniden üretilir. Örneğin, bir kasaba bazında yapılan afet tatbikatında erkek ekipler “barınak inşası ve altyapı kontrolü” sorumluluğu üstlenirken, kadınlar “gıda temini, hijyen eğitimi, psikolojik ilk yardım” alanlarında aktif olur. Bu uygulama pratik olarak mantıklıdır ama toplumsal anlamda rollerin cinsiyetle kodlanmasını pekiştirir.
Kültürel Pratikler ve Normatif Dönüşüm
Afet riski azaltma söylemleri tüm dünyada yayılsa da, kültürel pratikler her ülkede farklılaşır. Örneğin:
– Bazı kırsal bölgelerde erkekler su kanallarını temizleme işini yürütür; kadınlar aynı suyu ev içi kullanım için saklama düzenini yönetir. Afet öncesinde ne kadar su stoğu tutulacağı, toplumsal normlarla şekillenir.
– Kentsel mahallelerde kadınlar “komşularla dayanışma grupları” kurar — afet bilgisi paylaşımı, acil iletişim hattı gibi. Bu pratik, ilişkiselliği somutlaştırır.
– Bazı topluluklarda afet tatbikatlarına kadınların katılması “gerekli görülmez” normu vardır. Oysa kadınların yerel bilgisi, ev içi risk algısı, sosyal ağları afet planlamasında kritik olabilir.
Kültürel pratikler normları yeniden üretir: erkeklerin teknik rolü “doğal” sayılır, kadınların ilişkisel odaklı işi “yardımcı rol” gibi konumlandırılır. Ancak dönüşüm mümkündür: afet planlarında kadınların teknik eğitime katılması, lider pozisyonlara geçmeleri, aile içi risk farkındalığının cinsiyet eşitsizliğini aşacak şekilde yapılandırılması normları kırabilir.
Tartışma Daveti
13 Ekim’in afet riski azaltma günü olarak belirlenmiş olması, yalnızca doğa-çevre odaklı bir tema değildir. Aynı zamanda toplumsal düzeni, normları ve cinsiyetlendirilmiş rollerin kriz süreçlerinde nasıl devreye girdiğini de görünür kılar.
Siz, kendi toplumunuzda kadınların ve erkeklerin afet hazırlığı süreçlerinde üstlendiği roller nelerdir? Bu rollerin cinsiyete göre kodlandığını düşündüğünüz anlar oldu mu? Afet planlarında kadınların teknik ekiplerde yer alması ne tür zorluklarla karşılaşır? Yorumlarda deneyimlerinizi, gözlemlerinizi paylaşın — birlikte toplumsal normları birlikte aşan söylemler inşa edelim.
—
Sources:
[1]: https://www.un.org/en/observances/disaster-reduction-day?utm_source=chatgpt.com “International Day for Disaster Risk Reduction | United Nations”
[2]: https://nationaltoday.com/international-day-for-disaster-risk-reduction/?utm_source=chatgpt.com “INTERNATIONAL DAY FOR DISASTER RISK REDUCTION – October 13, 2025 …”